Körlerin Kör Kılavuzları: Makaleler - Kalemin Namusu 2
Yazar: Cengiz Özakıncı
Yayınevi: Otopsi Yayınları
Sayfa sayısı: 400
Kapak türü: Karton
Kağıt türü: 2. Hamur
Dil: Türkçe
Baskı: 2024 / 1. baskı
Barkod: 9789758410903
ABD'nin başını çektiği 'Kapitalist-Emperyalist Blok' ile Sovyet Rusya'nın başını çektiği 'Sosyalist Blok' arasında 1945'te başlayan 'Soğuk Savaş' 2 Aralık 1989'da Sovyetler Birliğinin yenilgisiyle sona erdi. Marksist-Leninist sosyalist ideolojiye karşı açtığı savaşı, bu ideolojinin devletleşmiş örneği olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ni parçalayarak kazanan Batı, silahlarını hemen dünyada emperyalizme karşı ulusal bağımsızlık savaşlarının devletleşmiş örneği olan Kemalizm'e çevirerek, daha önce Sovyet Rusya'ya karşı kullanıp da başarılı olduğu yıkıcı 'psikolojik harekat' ve propaganda yöntemlerinin tümünü Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı kullanmaya ve tek odaklı (üniter), tek hukuklu, laik ulus-devlet yapısını etnik din ve mezhep ayrımcılığıyla parçalamaya yöneldi. ABD ve Avrupa emperyalistleri, 'Soğuk Savaş' sürecinde ertelemiş oldukları Türkiye'yi parçalama tasarılarını, Soğuk Savaş'ın 2 Aralık 1989'da sona ermesiyle birlikte yürürlüğe koydular. Hemen iki ay sonra, Şubat 1990'da, bir yandan Graham Fuller ve Paul Henze gibi CIA yöneticileri gazetelerimize demeçler vererek, ABD'nin artık Kemalist laik ulus-devletin yıkılmasına ve yerine İslamcı, çok hukuklu, etnik federasyon kurulmasına karar verdiğini yüksek sesle duyururken; aynı anda Avrupa Topluluğu yetkilileri de gazetelerimize verdikleri demeçlerde, Türkiye Cumhuriyeti'nin tek odaklı (üniter),Kemalist laik, ulus-devlet yapısını çok hukuklu, etnik federasyonla parçalayarak yıkmaya yönelik Sevr Antlaşmasına benzer bir takım koşulları açık açık dayatıyorlardı. İşte tam bu sırada Türkiye Cumhuriyeti'nin tek odaklı (üniter) laik ulus-devlet yapısını savunan aydınlarımızdan Muammer Aksoy 31 Ocak 1990 ve Bahriye Üçok 6 Ekim 1990 günü "İslami Hareket Örgütü" adına üstlenilen suikastlerde öldürüldüler; aynı yıl 7 Mart 1990 günü gazeteci Çetin Emeç ve 4 Eylül 1990 günü yazar Turan Dursun da İslamcılarca üstlenilen suikastlerde katledildiler; böylece Atatürk'ü, Kemalizm'i, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkelerini, tek hukuklu, tek odaklı (üniter) ulus-devlet yapısını savunan aydınların yüreğine ölüm korkusu düşürülmüş, gözdağı verilmiş oldu.